Birincisi 1975 yılında gerçekleştirilen Ulusal Kanser Kongresi 20.sini Türk Pediatrik Onkoloji Grubu, Türk Tıbbi Onkoloji ve Türk Radyasyon Onkolojisi derneklerinin birlikteliği ile 19-23 Nisan 2013 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştiriliyor..
Yaklaşık 10 yıllık bir mücadele sonucu eşini bu hastalıktan kaybetmiş olan bir birey olarak okurlarıma hem bu hastalık hakkında bilgi aktarmak hem de şu an bu hastalıkla mücadele eden hasta ve hasta yakınlarına seslenmek istiyorum.
– Dünyada her yıl 12 milyondan fazla insanın kansere yakalandığını ve böyle devam etmesi durumunda, küresel düzeyde sadece nüfus artışının etkisi ile bu sayının 22 milyona çıkacağını söyleyen 20. Ulusal Kanser Kongresi Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, kanser hastalarının ilaç sıkıntısıyla ilgili soruları da cevaplandırmış ve kısaca şöyle özetlemiştir.
“Kanser ilaçları, bütün dünya için söylüyorum, diğer ilaç gruplarına göre maliyeti biraz yüksek ilaçlardır,
Son birkaç yıl içinde sadece Türkiye’de değil bütün dünyada şöyle bir sorun yaşandı. Örneğin ABD’de bir kanser hastasının tedavisinde bulunamayan A ilacının yerine o tedavi için öngörülen ve bilimsel olan B ilacını koyduğunu ve tedavi sonuçlarının olumsuz yönde etkilendiğini açıkladı.
Türkiye’nin genel ilaçlarındaki fiyat politikaları nedeni ile, bulunamayan veya zamanında bulunamayan her ilaç hastayı, yakınlarını ve onları tedavi eden onkologları zorluyor. ”
Eşim bu hastalığa 2000 yılında yakalandı.Türünü söylemiyeceğim ancak 55 yaş hastalığı olarak literatürde geçiyor. Hastalığın teşhisinden itibaren ben yaradanın işlerinin çokluğu nedeni ile hata yaptığını ister istemez düşündüm. Kırk seneyi aşkın sigara içip alkolden uzak durmayı kesinlikle reddeden ben varken, senelerce voleybol oynamış, Halk Oyunlarında Ekipbaşı olarak Avrupada ülkemizi temsil etmiş birinin hasta olması bana çok haksızlık gibi gelmişti.
Tedavimizi başlatan Profesör bana bu hastalıkla yaşamına 6 yıldır devam eden hastalar olduğunu, ilaç araştırmalarının sürdüğünü ve yeni ilaçların her an uygulamaya alınabileceğini söylemişti.
Sevgili eşim yeni bir ilaç çıkmamasına rağmen hastalıkla 10 yıl mücadele etti. Daima moralini yüksek tuttu.
Ancak yukarda verilen bilgiler kanser hastaları ve ailelerini bu gün çok daha zor günlerin beklediğini ortaya koyuyor.
En son olarak bu günkü hasta ve hasta yakınlarına bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Devlet hastanelerimizde doktorlarımız tarafından tüm imkanlar kullanılmaktadır.
Eğer imkanlarınızın uygun olduğunu düşünerek özel hastanelerde bir şekilde tedavinize devam etmek isterseniz çok büyük bir açmaz içine düşmeniz olasıdır.
Eğer tedavinin sonlarına doğru gelinmişse hastayı hemen yoğun bakıma alıp yapay solunum sağlıyorlar ve hasta yakınlarına ümit vermeye devam ediyorlar. Ben bunu yaşadım. Aylık yoğun bakım faturası 300-400. bin TL yi bulur. Varlığınız bitinceye kadar, hastanıza olan sevginizden dolayı, hastanızı yoğun bakımdan çıkaramazsınız. Ben bunu da yaşadım.
Hatırlayın Müslüm Gürses’in yoğun bakım faturasının eski parayla 1 trilyon olduğu yazıldı çizildi.
Güya başbakanımız bu parayı sildirmiş.
Ancak tüm hastaların başbakanı yok.