Bu Pazar günü iyi bir evlilik nasıl olmalı konusunu ele almak istiyorum.
Şimdi bazı değerli okurlar anlat anlat diyecekler.
Bekara karı boşamak kolay gelir.
Hiç de öyle değil.
Ben yazılarımda genelde olanı değil olması gerekeni yazıyorum.
Olanı yazsam yaptığım yanlışlardan bahsetmek zorunda kalırım.
O zaman da Telefon Rehberinden daha kalın bir kitap olur.
Bu nedenle bu tip yazılarda kendi fikirlerimi elimin tersi ile itiyor değerli düşünürlerin fikirlerini ön plana çıkarıyorum.
Bu gün de yardım aldığım insan İrlandalı oyun yazarı, romancı, kısa öykücü ve şair Oscar Wilde.
” Kadın kocasını daha az sevmeli, fakat daha çok anlamalı, erkek karısını daha çok sevmeli, fakat anlamaya çalışmamalıdır.” demiş yazar.
Adam aykırı fikirli zaten bu nedenle tüm hayatı boyunca başı beladan kurtulmamış.
Neyse
Önce sevgiden başlayalım.
Yazar kadınların erkeklere göre daha fazla sevdiğini söylüyor.
Katılırım
Nedeni bence şudur.
Erkeklerin yapısı çok istediği şeyi ölümüne istemeye , elde ettikten sonra da nasıl olsa benim oldu diye fren yapmaya çok müsaittir.
Arkasından da baskı gelir.
Kadını hem dinlemez hem de kendi fikirlerini ona empoze etmeye kalkar.
O acaba nasıl düşünüyor , ne söylüyor diye hiç bakmaz.
Ancak herhangi bir nedenle ayrılık olursa kafasına dank eder.
Ne kadar sevdiğini o zaman anlar.
Birlikte iken ondan esirgediği sevgiyi ve anlayışı vermeye hazırdır.
Ama geçmiş ola.
Bu nedenle çiftlere Ustanın söylediği gibi bir davranışı önemle öneririm.
Önce kadınlara
Sevgi sarmalından kendinizi kurtarın , kocanızı anlamaya çalışın.
İçinde benim de bulunduğum bu kesim akım demek isterken bokum demeye çok müsaittir.
Biraz kendini ifade edememe sorunu vardır.
Sıra erkeklerde
Birlikte olduğunuz kişiyi , her fırsatta canım canım demek yerine
Acaba ne diyor diye can kulağı ile dinleyin ancak anlamaya çalışmayın olduğu gibi kabul edin.
Bu fikirlerim nedeni ile bana saydırmak isteyen hanımlar beyler buyursunlar gelsinler.
Ben alışkınım.