Artık Bırak

Bütün hayatım boyunca yaş ile ilgili sıkıntı yaşadım.

Çoklukla kendimden epey yaşlı insanlar ile birlikte oldum.

Fenerbahçe’ de oynarken Baba Tuncer 1934 doğumlu idi . Batur ve Güner Abiler 1936 , Kozluca 1938.

Saçlarım erken dökülmüştü . 14 yaşından beri de gözlük takardım.

15 yaşından beri sahada idim . Saç yok , göz de pek  pek görmediği için yukarıda olan skorboardu göremez hakemler bana  maç kaç kaç diye söylerdi. Dizime konulan dış menisküs teşhisinden sonra ameliyat sonrası bir yıl sonra sahalara dönersin diyen doktora ve Baba artık bırak diyenlere uydum 1974 te basketbolu bıraktım.

Sadece 28 yaşındaydım.

Ancak bu bana bir yönden avantaj sağladı.

Her yaşımda insanlarla rahatça iletişim kurabiliyordum.

Küçük ile küçük büyük ile büyük durumu yani.

Koyun onun üstüne kız erkek birlikte okuduğumuz Alman Lisesi  günlerini.

Yeldeğirmenine taşınınca bunun etkisi görülmeye başladı.

Yolda genç yaşlı , kız erkek herkes ile merhabalaşırdım.

Daha sonra pencere altı muhabbetlerim başladı.

Arap Turgut Amcanın penceresinin altında gece yarısına kadar onunla laflardık .

Kızı Ayla da bize çay servisi yapardı.

Yollarda da kimi bulursam konuşacak bir şey bulurdum.

O arada Nebahat Ablayı tanıdım. Her gün yollarda idi.

Bir gün bana oğlu Çetin’in okulda biraz başarısız olduğundan bahsetti. Bütünlemeye kalmıştı.

İstersen ben yardım edeyim dedim.

Böylece Akif Bey sokağına giriş yaptım.

Çetin o sene tahsil hayatını topladı.

Üniversiteyi bitirdi . Koç Grubunda Migrosta işe başladı.

Aktif satış elemanı olduğu için bizim firmaya da sıklıkla gelir bana uğrardı.

İkimiz de emekli olduk . Hala görüşürüz.

Sokakta , doğal olarak , onun yaşdaşları çocuklar ile de beraber oldum.

Ahmet , Mehmet , Gündüz.

Biraz aşağıda Ali ve Mustafa Keser.

Onların hemen altındaki apartmanda Gönül , kardeşi Gülseren.

Karşı apartmanda Çetin , ağbisi Yılmaz.

İtalyan Apartmanında Deniz.

Ve tabii mahallenin gülü Osman , ablası Vicdan , kardeşi Betül.

Osman İtalyan apartmanının karşısındaki apartmanda  oturan çok hareketli bir çocuktu.

Şimdi melek oldu .

Aynı apartmanda oturan Berrak Berrin kardeşler.

Piyanosu ile bizlere müzik ziyafeti çeken Cengiz

Onu da kaybettik.

Detaylar ile ilgili daha fazla şey yazacağım.

Ama bu günlük bu kadar da kalsın.

Bir başka gün devam ederiz.

 

 

Yorum yapın