Emin Kemal Özer

Ben henüz 8 yaşındaydım. Tuna Nehri’nin donmasının ardından Nehir’den kopan buz parçaları Boğaz’a sürüklendi Şubat 1954 tarihli gazetelerde Karadeniz’den gelen buzların limanı kapattığı haberleştirildi. Tuna Nehri’nden koparak gelen buz parçaları yüzünden botların mahsur kaldığı da bu haberlerde yer alıyordu. Halk arasında genellikle Palamut balığının büyüğü olarak bilinen Torik Balığı, aslında farklı bir balık türüdür. Torik balığının küçük … Devamını oku

Belediye yetkililerine ihbar gelmiş. Falan filan yerde kaçak hayvan kesimi yapılıyor diye. Ekipler denilen yere baskın yapmış. Büyük miktarda çekilmiş kıyma bulmuşlar. Ortalarda büyük . küçük baş hayvan kemikleri. Kenarda bekleyen canlı kuzular  ve 1 – 2 at. Binadaki sorumluyu sıkıştırmışlar kıymayı nasıl yapıyorsun diye. ” Yarı yarıya ” demiş adam. ” Bir ata bir … Devamını oku

Ben sabah saat 6 da kalkar ve ilk iş olarak balkondan karşımdaki TOKİ nin 2 çöp konteynerini izlemeye başlarım. Hedefimde kağıt ve plastik toplayıcılar var. İlgilenenler bilir onların lastik tekerlekli çok büyük bir torbaları vardır. Bazı toplayıcılar bunları motosikletlerine monte ettiriyorlar . Ben insanların davranışlarını bu insanlar üzerinden analiz ederim. Sabahları gelirler. Konteynerler çöple doludur. … Devamını oku

Düğün mevsimi geldi Herkes düğünlere izin çıkmasını bekliyor. Corona   19  patladı  ama kimse bunu dert etmiyor. Varsa düğün yoksa düğün.. Bundan elli sene önce benim oturduğum semtte genellikle nikah yapılırdı. Giderdin evvela erkek olarak ayağına bastırmamaya uğraşır ama bunun mümkün olmadığını görünce teslim olurdun. Sonra şak şak ,  arkadan tebrik faslı başlardı. Davetliler tren gibi … Devamını oku

Dün yarım saat dışarı çıktım ve şunu keşfettim. Hiç ölesim yok. Veya ters anlatımla hep yaşayasım var. Bu elli gün evde kalmam bana şunu kazandırmış. Her gün bir yazı yazmam evin içinde bilmem kaç adım atmamdan çok daha değerli. Eskiden spor yaparken de çok koşan biri değildim. Ayrıca çok ısrarcı bir kişiliğim de yoktu. Mesela … Devamını oku

Tarihi Kadıköy çarşısına Osman Ağa Camii’ııin yanından girin. Sağda, 1884 yapımı tarihi bir ev dikkatinizi çekecektir. Onun karşısındaki 140 yıllık bina ise ayrı bir güzellik taşır. Yanyalı Fehmi işte bu binadadır. Yunanistan’ın Yanya şehrinden, Balkan Savaşı sırasında Türkiye’ye gelmiş Fehmi Efendi. 1919 yılında İstanbul Kadıköy’de saraydan ayrılma Bolulu Hüseyin Efendi’yi de baş aşçı olarak yanına … Devamını oku

Gençliğimdeki Yeldeğirmeni anılarımı bu güne kadar sizinle paylaşmaya çalıştım. Bu gün değişik zamanlarda tanıdığım kişi ve olaylardan bir potbori yapmak istiyorum. Eğer bir şeyleri eksik veya yanlış yazarsam beni bağışlayın . Öncelikle semtimizin değişik iki rengini konu etmek isterim. Biri Asaf diğeri Barbarostur. Asaf’dan hatırladığım bana yakın boyu ve futbol yorumlarıdır. O uygun fiziğine rağmen … Devamını oku

Okullar tatil oldu ama yaz antremanları devam ediyor. Antrenörümüz Önder Dai bizi bazen Yurt sinemasının altındaki salonda bazen de Fenerbahçe stadınının tahta tribünlü , bir tarafında da beton olarak inşaatı devam eden açık tribünün önünde çalıştırırdı. Benim yaşdaşlarım arasında Lefter’i seyreden çoktur ama ben o sahada K. Fikret’i seyrettim. Önder Ağbi henüz beton bir merdiven … Devamını oku

Kahve hayatı hoşuma gitmiş herhalde . Ben harçlığımı babamdan Cuma günü alırım.Kulüp ise bana yol masrafı adı altında ayda 50 TL ödüyor. Ama ay başına daha çok var. Cuma geldi harçlığımı aldım doğru kahveye. İçeri girdim Nedim Ağbiyi bulacağım . Arkamdan bir ses ” Merhaba uzun ” dedi. Baktım Nedim Ağbi. Benim geçenlerde kahveye geldiğimi … Devamını oku

Akif Bey sokağındaki çocuklarla beraberliğimiz devam ediyor. Beni hayat boyu takip edecek  Ağbi lakabı ilk orada başladı. Ben o sokaktaki çocukların ağbisi oldum. Babam çalışma hayatım boyunca beni 3 defa çalıştığım yerde ziyaret etti. Alibeyköy’ de çalışırken bir gün bana uğradı . Bekçibaşı Mustafa bekçi Suat ‘ı çağırmış götür amcayı Emin Ağbime demiş. Bozüyükte çalışırken … Devamını oku

Sene  1963. Fenerbahçe Basketbol Genç takımına kaptan oldum. Kendimden bir yaş büyük oyunculara kaptanlık yapacağım. Sebebi şudur. O zamanlar Basketbolda bir kural vardı. Adım çıkmış dokuza inmez sekiza deyimine pek uygun bir kural. Bir üst takıma çıkarsanız yaşınız tutsa da bir Alt takımda oynayamıyordunuz. Ben çok kısa Yıldız Takımında oynadım. Sonra 1943 lülerin yer aldığı … Devamını oku

Yavaş yavaş mahalleye alışıyorum . Turgut Amca ile yaptığım konuşmalar sırasında onun evi civarından yeni tanıdıklar edindim. Yokuştan yukarı çıkarken onun evi sağda idi. Orada şimdi tam yerini hatırlamadığım bir yerde top oynanan küçük bir arsa vardı. Kabiliyetimi Üsküdar’dan bildiğim için kendim oynamaz ancak oynayanları seyrederdim. En ilginç olan birinin adı ya Uluğ idi ya … Devamını oku

Bütün hayatım boyunca yaş ile ilgili sıkıntı yaşadım. Çoklukla kendimden epey yaşlı insanlar ile birlikte oldum. Fenerbahçe’ de oynarken Baba Tuncer 1934 doğumlu idi . Batur ve Güner Abiler 1936 , Kozluca 1938. Saçlarım erken dökülmüştü . 14 yaşından beri de gözlük takardım. 15 yaşından beri sahada idim . Saç yok , göz de pek … Devamını oku

Bu günkü yazımda bir iyi bir kötü haber var . Kötü olanı Saint Joseph şampiyon oldu. Gücümüz yetmedi . Bence bunun birinci nedeni oyuncu kalitesi ikicisi ise bizden 2 yaş büyük ve daha deneyimli oyunculara sahip . olması . Gelecek sene diğer okulları dolaşıp takıma uygun oyuncular bulmak çok önemli olacak. . Birde aklımda Alman … Devamını oku