” Işık sesten hızlı gittiği için bazı insanlar ağızlarını açıncaya kadar zekiymiş gibi görünürler.” demiş biri.
Bu tespiti okuyunca aklıma babamın arkadaşı Behiç Bey Amca geldi.
Ve ismini bildiğim ancak söylemeyeceğim oğlu.
Ben Lisede okuyordum o Hukuk Fakültesinde.
Baba oğul birlikte içki de içerlerdi.
Annemin güzel yemek yapması ve babamın daveti sonrası şişelerini alır bize gelirlerdi.
Ancak hukukçu ağbimizin iki lafı bir araya getirememe ve espri yapamamak gibi bir özelliği vardı.
Babası da bunu bildiği için biraz alkol alınınca ” Hadi anlat bakalım Medeni Hukuktan bir pasaj ” diye ona bağlamayla yol gösterirdi.
O zaman ” Medeni Hukukumuzda açıkça belirtildiği gibi” diyerek başlar, konuşması düzelir cümleleri anlaşılır olurdu.
Ancak bu sefer de susturmak mümkün olmazdı.
Derler ya
” Sözünü bitir, kimse yeter demeden.”
Özellikle bilmesi gereken bu hususu hiç umursamazdı.
Albert Einstein bu tip insanlara koltuk çıkmış.
” Aslında herkes zekidir. fakat bir balığı bir ağaca tırmanma kabiliyetine göre değerlendirirseniz tüm hayatını aptal olduğunu zannederek geçirir.” demiş.
İnsanların zeka seviyesi üzerine pek bir şey söylemek istemem.
Ancak bu konuda çok sevdiğim bir tespiti hatırlatmakta da fayda görüyorum.
” Az daha zeki olsan geri zekalı olacakmışsın. ” demiş biri arkadaşına.
Güya şaka
Gel de gülme