Bazıları İçin Sen Dünyasın

Bu gün herkes Diyarbakır konuşacak.

Kocaman kocaman adamlar aldıkları görevler ve kendisinden beklenen hizmetler ışığında ” Konuya bir de bu açıdan yaklaşırsak “   diye başlayan ağdalı cümleler kuracaklar.Gabriel-Garcia-Marquez 2

Bir sürü laf salatası

Konu , gelin oturacağı yeri seçemedikten sonra

O kucağamı bu kucağamı oturacağı başkaları tarafından belirlendiği için

Uzun bir dönem ” En iyi futbol hücumdur ,  en iyi santrafor benim santrafor “ dedikten sonra seviyeli  ve onurlu bir yalnızlığa düşen , şimdi ise dış politikada  kolayca ” Orta sahaya önem vermeliyiz hücum da nedir ki “ diyen bir yapıya dönen  omurgalı ülkemizde bu konuların benim için , eski tabirle , hiç ” Kıymeti Harbiyesi “ yoktur.

Bu alanı değerli dış politika uzmanlarımıza bırakıp biz gene konumuz olan insana dönelim.

Bu gün konu etmek istediğim yazar Gabriel Garcia Marquez.

1928 ‘de Kolombiya’da doğdu.

Daha önce de benim bloglarıma konu olmuştu.

” Bitti diye üzülme yaşandı diye sevin”    onun özdeyişidir.

Onu en iyi özetleyecek tanım kendisinin yalnızlık ve hüzün temalarını çok başarılı  işlemesidir.

Bu tatil gününde yalnız olan veya kendini yalnız hisseden izleyicilerime moral ve destek olacak bir blog yazmak istiyordum.

Karşıma gene o çıktı

Söylediklerine bakarmısınız ?

” Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin , fakat bazıları için sen   dünyasın.”

Bu tesbite inan,  git o yüksek moralle bugünkü maratona katıl madalya almazsan ne olayım.

Hele bizim gibi herkesin şamar oğlanı kabul ettiği , haklarının yok sayıldığı, özel hayatları insafsızca didiklenen insanların bu tesbitten sonra duruşu değişmiştir.

Sevdiği veya sevdikleri tarafından dışlanan insanlar için de yazmış .

Başını dik tut seni ezmelerine izin verme diyor.

” Zamanını onu seninle birlikte geçirmeye hazır olmayan biri ile geçirme.”

Yaşanan en sıkıcı ve bıktırıcı baskılar için bile moral cümlesi gene onda

” Yaşanan her şeyin bir sebebi vardır.”

Sıkıntıları böyle kabul et , moralini yüksek tut iyi günler kapıda.

İlk yazdığı roman ” Şer Saati ,1962 “

İlk dünyada ses getiren romanı ” Yüzyıllık Yalnızlık ,1967 “

Daha sonra ise coşa coşa devam ediyor.

Son romanının adı ise , sıkı durun.

”  Benim Hüzünlü Orospularım ,2004 “

Ülkemizde de yayınlanmış.

Ancak iktidarın , o günkü kapsama alanına girmediği için,  dikkatinden kaçmış.

Adam bu romanı yazdığında 76 yaşındaymış.

Orospuyu o yaşta kovalasa ne olur yakalasa ne olur .

Bu gün olsa alırsın adamı takibe.

Salarsın hakimi savcıyı

Yasaklarsın romanı

Ülkemin insanlarının ahlakı diye nutuklar

Ama olmaz

Çünkü adam Kolombiyalı

Ve onurlu

Şu an 86 yaşında

Kendini sınırdışı ettirmez.

Biner uçağa gider.

 

Yorum yapın