Şimdiki danslara bakıyorum da gel de eskiyi özleme Bizim gençliğimizde hafta sonlarında gezmek için vapurla Adalara giderdik. Yolda pilli teyp ile müzik çalınır ve dans edilirdi. Hele hele düğünler tam bir kibarlık gösterisiydi. Düğündeki gençler kravat ve takım elbiseleri ile kendi yaşlarına uygun olan kızların babalarının önünde reverans yapar , kızları ile dans etmek istediğini … Devamını oku
Dünkü yazımda ev sahiplerimizin çocuklarından bahsetmiştim. Çok esprili bir aileydiler. Bir gece dolaptan bozma kapımız çaldı. Babamı yukarıya davet için gelmişler. Kürt lakaplı Haydarpaşa lisesinde tarih öğretmeni olan bir dostları vardı. Onlara bir Alman misafir gelmiş O da onu alıp Hakim Bey Amcaya getirmiş. Bayağı uzun boylu adam laf arasında biz uzunuz Türkler kısa diye … Devamını oku
Üsküdar’da oturduğumuz ahşap ev 3 katlı idi. Üst katlarda ev sahibimiz otururdu. Alt katta biz. Oturduğumuz kattan merdivenle yukarı çıkılırdı . Biz araya bir sürgülü kapı yaptırdık , yukarıya çıkarken açıyorduk. Bodrum katta bir kuyu vardı . Etrafını mutfak yaptık. Yazın iki ailenin karpuzu da o kuyuda soğutulurdu. Ev sahibimizin 3 çocuğu vardı. İki erkek … Devamını oku
1960 a kadar Üsküdar’da oturdum. Annem tam bir Müslümandı. Mahallemizdeki caminin Hocası bir gün bize geldi. Annem ” Oğlum ” dedi ” Hocamız her gün gelip sana ders verecek . ” Öyle de oldu. Annemin yemekleri mahallemizde çok meşhurdu. Babam işten her gün eve yemeğe gelirdi. Genellikle yanında 1-2 iş arkadaşı olurdu. Hoca da genellikle … Devamını oku
Annem vefat ettikten sonra evdeki eski resimleri kızkardeşimle paylaşmıştık Geçenlerde o resimlere bakarken bir resim elime geçti. Annem ile babam bezik oynuyor ben de kısa pantolonlu olarak onları seyrediyorum. Bu resim sadece bir anı değil.bezik-oynayalm-m 1950 yılının insanını tanıma fırsatını da veriyor. Babam kısa gömlekle ve kravatlı annem düzgün giyimli. 15 yaşında evlenmiş bir sene … Devamını oku
Ülkemizde gelin arabası süslemesi diye bir olgu var. Nikah veya düğün günü varsa sizin veya varlıklı bir dostunuzun, yoksa bir araba kiralama şirketinin kaliteli bir aracını mutlu gününüze katarsınız. İşte araba süslemesi de tam burada devreye girer. Süsleme her semt ve her toplum grubu için değişiklik gösterir. Bazı yerlerde bu işi yapanlar , muhtemelen gelirini … Devamını oku
Artık eski yazılarımı revize edip yayınlamayı bıraktım. Yeni yazılar yazmaya karar verdim. Karar vermesine verdim de Yazı alanları çok kısıtlı Fikir yazamazsın eleştiri yapamazsın Mecburen kısıtlı alanlarda yazacaksın Moda yazayım diye düşündüm. “ Moda öyle dayanılmaz bir çirkinliktir ki her altı ayda bir değiştirmeniz gerekir. ” diyor ya Oscar Wilde Eğer ona inanırsanız bu meslekte … Devamını oku
Kimse bana kızmasın Bu gün konu etmek istediğim durum insanların dürüstlüğü . Bu da konu mu diyeceksiniz Bal gibi de konu Çünkü değinmek istediğim insanların birbirlerine nasıl davrandığı değil. Öyle davranırlar böyle davranırlar o kendi bilecekleri iş. Konu insanın kendine dürüst olup olmadığı Bir düşünün Dürüst müsünüz? Zaman zaman kendi yaşamınızı , özellikle duygusal birlikteliklerinizi bu … Devamını oku
İlkmektep 5. sınıfta imtahanda sorulan ” İneğin midesi kaç bölümdür? ” sorusunu kendi bilgimle cevaplandırdıktan sonra kitabımı alıp sıranın üstünde bakarken öğretmenim Ümran Hanım “Senden bunu beklemezdim, kopyamı çekiyorsun?” deyince çok utanmıştım. Canım çok acımıştı Bütün tahsil hayatım boyunca hiç kopya çekmedim. O itham o kadar içime işlemiş ki 112. dönem olarak Tuzla Piyade Okulunda … Devamını oku
Bu gün yazmak istediğim konu eşitlik. Dünyadaki eşitsizliği analiz etmek değil tabii ki amacım. Ben sevgide çiftlerin yaşadığını değerlendirmek istiyorum. Bu konuda fevkalade etkisinde kaldığım bir tespiti size aktarmak isterim. Samuel Beckett ” Elimi tut dedim. Elini ver diyebilirdim ama elimi tut dedim.” diyor. Bilmem fark tam anlaşılıyor mu? Elimi tut dersen sevgilini sana muhtaçmış … Devamını oku
Ben zaman zaman insanların kendi duygu dünyasında önem verdiği kişiler ile olan ilişkilerinde sıkıntıya düştüğünü yazarım. Söylemek istediğim ister kısmet ister tesadüf deyin birini ne kadar çok isterseniz o kadar önünüze engebe çıkar . Zaman zaman da isteksizlik Bunu lütfen sadece ilişki detayında almayın. Yaşamınızda hiç değerli görüp önem verdiğiniz veya kendinize örnek aldığınız kimseler olmadı mı? ” … Devamını oku
Geçenlerdeki bir yazımda ben yalnız değil tek başıma yaşıyorum demiştim. Ancak bu yalnızlığı bilmiyorum demek değil. Bu nedenle bu gün yalnızlığı yazıma konu etmek istiyorum. Giriş için Carl G. Jung’ un bir tespitini kullanmak istedim. ” Yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı, ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı … Devamını oku
945 Los Angeles Kaliforniya doğumlu,Lee A. Siegel adlı bir romancı ve din profesörünün ilginç bir tespiti var. ” Tek bir saati olan insan, saatin kaç olduğundan eminken, iki saati olan, asla emin olamaz.” demiş. Ustanın yaptığı bu tespitte iki önemli husus var Birincisi insanın önüne seçenek konursa yaşanan kararsızlık İkincisi ise insanların verilen bir mesaja … Devamını oku
” Fakirin komünistliği parayı buluncaya, bekarın feministliği kocayı buluncaya kadardır ” diye bir tespit vardır. Bu cümleyi okuyanların en kısa zamanda ayakkabılarını giyip elde sopa yollara düşüp beni arayacağını tahmin etmek pek zor değil. Bu günkü yazımın konusu hoşgörü. Yazımın başındaki tespiti bundan 40-50 sene evvel biz gençken dostlarımızı , arkadaşlarımızı kızdırmak için yapardık. … Devamını oku
Bu gün Sevgililer Günü Bu ara Afrika ve Kızılderili Atasözlerine taktım ya Alın bir bilge kızılderili sözü daha “Bizim şarkılarımız çoğunlukla yağmur üzerinedir. çünkü bizde yağmur çok az yağar ve çok istenilen, özlenilen bir şeydir. Dikkat ettim; siz beyazların şarkılarının çoğu da ‘aşk’ ve ‘sevgi’ üzerine..” Bu kızılderilileri yok etmek için Conilerin bir taraflarını neden … Devamını oku
Zaman zaman duygusal gelgitler yaşarım Bu sabah da bunların birini yaşadım Gençlik yıllarımda Yaz gecelerinde Yeldeğirmeni Rıhtım İskele sokaktaki bir evin merdiveninde her dinden arkadaşlarımızla birlikte , gitar eşliğinde , söylediğimiz şarkıları Moda iskelesinde veya sandallarda Deniz Klübündeki canlı müziğe eşlik ettiğimiz günleri Deniz kenarından sektirdiğimiz taşları Bir simidi ikiye bölerek mutlu olduğumuz Üniversite yıllarını … Devamını oku
‘Yaptığınız şeyler için duyduğunuz pişmanlık zamanla geçer, ne var ki yapmadığınız şeyler için duyulan pişmanlığın çaresi yoktur.’ Bunu söyleyen Sydney J. Harris. 14 Eylül 1917 – 8 Aralık 1986 tarihleri arasında yaşamış Amerikalı gazeteci. Bu tespiti en iyi benim yaşımdakiler anlar. Teknolojide bu günkü şartların olmadığı günlerde gençtik biz. Bu gün yaşadığımız baskı üstümüzde hiç yoktu. … Devamını oku
Her fırsatta söylerim En çok pişman olduğum konuların başında eğitimli olmam gelir. Olma kardeşim Çünkü olunca yaşananlara kayıtsız kalamıyorsun Baktığını görüyorsun Bu nedenle bakıp da görmeyenler ile hep makas açılıyor Onlar mutlu sen mutsuz Biri demiş ki “Günümüzde iyi eğitimli olmak büyük bir handikaptır. Bu size birçok kapıyı kapatır.” Haklı Bir de işin o tarafı … Devamını oku
Bu gün Salı ya Canım orta yaş üstündekilere iç çektirmek, orta yaş altındakileri azdırmak, ancak iki tarafı da kızdırmak istiyor. Benim gibi yaşlı veya ileri yaşlılar da neresinden tutarsa orasından tutsun. Konumuz aşk Çocukluk aşkı ile başlayıp gençlik aşkı ile devam eden Sonra zaman zaman limanımıza uğrayan Bazen karnınıza bir sızı bazen tüm dünyaya bir … Devamını oku
” Kamburunu dostunun hoş görmesini isteyen, dostunun sivilcelerini affetmelidir.” diyor Quintus Horatius Flaccus. Bunu yapan kaç kişi tanıyorsunuz? Kendi kamburunu kambur değil küçük bir harita farklılığı olarak tarif eden ve bunun kişiliğini yücelttiğini kendine inandırmış dünya kadar insan bulursunuz. Ancak dostunun sivilcelerini kan çıbanı boyutuna taşıyanlar hiç az değildir. ” Başkalarının kusurlarını tatarken, parmağıyla … Devamını oku