Bu gün protest bir günümdeyim herhalde . Bu bende zaman zaman oluyor. Bazen otobüse yardımsız binememeyi hiç dert etmiyorum bazen otobüsün arkasından eskisi gibi koşamadığıma çok hayıflanıyorum. Bu kelimeyi daha önce duymamış olan genç nesil için bir açıklama yapayım. Kaybedilen bir fırsat için üzülmek, yerinmek demektir. Yerinmek ise acınmak veya pişman olmak demektir. Arapçada böyle tek … Devamını oku
Dilimize yerleşmiş bir deyim vardır. Şaşırtıcı olaylarla karşı karşıya kalınca ” Gülermisin ağlarmısın” deriz. Geçen gün gene internette dolaşırken ABD’li roman yazarı, şair ve senarist.Paul Auster’in bir deyişi önüme çıktı. ” Hayat öyle oyunlar oynuyor ki, nereye tutunsam düşüyorum. tam da palyaçonun dediği gibi; “ağlayamadığımdan gülüyorum”. İnsanın zora düştüğü zaman yaşadığı çaresizliği bu kadar güzel anlatabilmesi bence fevkalade bir olgu. … Devamını oku
Şimdi ayıptır söylemesi zeytinyağlı çalı fasulyesini ocağa koydum geldim. Ben yemek yapmaya rahmetli eşimin yönetim ve kontrolunda başladığım için hep onun önerdiği malzeme kullanım miktarları ve pişirme sürelerini uygularım. Pirinç pilavını örnek vermek gerekirse yemek kitapları pirinç ve su oranını 2/3 vermelerine rağmen ben hep suyu 3,5 bardak koyarım.Bu gün yaptığım çalı fasülyesi için kullandığım … Devamını oku
Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaşadığımız bol küfürlü günlerden sonra bugünkü bloğuma Sigmund Freud’ dan bir alıntı ile başlamak istiyorum. Usta bugünkü milletvekillerimizin seviyesini o günden tesbit etmiş ve onlara herhalde kıyak geçmek istemiş. “Tarihteki ilk medeni insan karsisindakini mizrakla öldurmek yerine ona küfür etmeyi tercih edendir.” diyor. Hatırlayacağınız gibi bir milletvekili kendi kabul etmese de … Devamını oku
1955 lerde bu günkü gibi televizyon ve bale, tiyatro gibi kültürel etkinliklerin çok fazla olmadığı toplumumuzda sinema en önemli eğlence kaynağı idi. Bu sinemaların en meşhurları Üsküdar’da Bizim ve Hale ve Sunar , Kadıköy’de ise Opera, Süreyya ve Hale sinemaları idi. Bizim sinemasının en büyük özelliği çok düşük bir fiyatla perdesinin ( perde lafın gelişidir, … Devamını oku
Gene Cumartesi geldi. Bilgisayar başı yapma zamanı. Bu ara evlilik yolunda olan çiftlerimize, aklımca , yardım amacı ile bir kaç blog yazdım. Neden bu konuyu işliyorum da hayatları cehenneme dönen çiftlere boşanmak için kurtuluş reçeteleri veren bir blog yazmıyorum diye düşünüyordum. Bunun cevabı aslında soruda saklı. Bakın tüm görsel medyayı araştırın istemediğiniz kadar evlenme programı … Devamını oku
Bilmiyorum zaman zaman benim gibi siz de maziye bakıp yaşadıklarınızı yeniden eleştirisel olarak gözünüzün önünden geçirirmisiniz. Ben bunu yapmaya 60 yaşından sonra başladım. Daha önce ( En büyük Cimbom, dediğim dedik çaldığım düdük ) modunda hayata bakarken, son senelerde Türkçe konuşmaktan aciz kişilerin Mersedes ve Ciplerden inmediğini gördükçe içime bir kurt düştü. Tesbitlerimi size aktarmayı … Devamını oku
Valla kim ne derse desin canım burnumda. Gerek iktidar gerek iktidar karşıtı olanlar sanki ikiz çocuk gibiler. İkisi de milletimiz diyor ve bölücülük yapıyorlar. Her iki tarafta söyledikleri şeyler yapılmazsa doğacak sonuçların karşı tarafın sorumluluğunda olacağını söylüyor. Hele İçişleri Bakanı daha da coşmuş ” Barış sürecinin dışında kalan partiyi millet tasfiye eder diye” milletin kararını … Devamını oku
Bu gün 1 Mayıs Bahar Bayramı. Hepimiz bu gün çoluğumuzla çocuğumuzla piknik alanlarını doldurup güzel bir tatil yapacağız. İçimiz sevinç dolacak. Bu bloğu okuyanlar şu an bana bir tarafları ile gülüyorlardır sanırım. Çünkü 1 Mayıs aynı zamanda İşçi Bayramı. Poliste izinler kaldırıldı. Taksim’e kutlama yasağı koyuldu. Bir taraf bayramı orda kutlamazsak namerdiz diyor, öbür taraf … Devamını oku
Bu gün siz izleyecilerimle “ye kürküm ye” deyişine uygun olarak bir konuda dertleşmek istiyorum. Deyişe bakarak benim siyasileri veya ondan kuvvet alarak ülkeyi kendi menfaatleri uğruna soyup sovana çeviren kişi ve kurumları ve bunlarla ortak çıkarlarından dolayı kaderbirliği yapan medyayı kastettiğimi sanmayın. Bu günkü bloğumun konusu aile içi vefatların sonuçlarını değerlendirmek. Bu yazımın sonunda biraz … Devamını oku
Tevazu kibirden gelir. Çoktan beri kendimin çok ileri görüşlü bir adam olduğumu düşünüyordum da bu kanıya nereden vardığımı bir türlü hatırlayamıyordum. Ertuğrul Özkök’ünbir kaç gün önceki yazısını okuyunca hafızam birden yerine geldi. Üniversitede zannediyorum galiba son yılımdı. Sene 1970 olabilir.Fırat ve Dicle’nin üzerinde hidroelektrik santralı yapımı amacı ile barajlar yapılmaya başlanmıştı. Gene arkadaşlarla konuşuyorduk, laf … Devamını oku
Havaların ısınması benim bu günkü bloğumu yazmama imkan sağladı. Beni takip edenler bilirler. Sabah kalkınca o gün için ne yazacağıma dair genellikle bir fikrim yoktur. Siyaset de yazabilirim, spor da . Mesela size çok komik gelecek ama 2-3 gündür etli bamya yazmak istiyorum. Bu da nereden çıktı demeyin bamyayı kıymalı yapmayın kuzu etinden kuşbaşı etle pişirin … Devamını oku
Bu gün Pazar. Canım biraz hayat içi çapkınlıktan bahsetmek istiyor sonra artık kalem ne tarafa giderse ( Kalem bizim gibi eski yazarların lafı (tevazuya bak),aslında gençler bu gün herhalde bilgisayarın tuşları derler). Hayat içi çapkınlık derken ne demek istediğimi anlatayım. Burada kastetmek istediğim evli veya bağlı olan erkek veya bayanların ( ne kadar hakkaniyetli yazdım) ilişkileri. … Devamını oku
Bu Cumartesi gününü evliliklere ayırdım , yarınki yazımı da çapkınlara ayıracağım. Bu gün uzun yazacağım yarın daha uzun. Evli çiftler bu yazımı eş seçimi için okusunlar. Her iki cinse de özellikle uzun yıllar birlikte olmayı düşünüyorlarsa yardımcı olmak istiyorum. Verecek olduğum örnekler hayvanlar dünyasından olacak . Tabii ki amacım aşağılama değil. Bu bloğumu okuyan çiftler … Devamını oku
Bu günkü bloğum konusuz. Aklıma ne gelirse. O kadar insanların gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar ki demeyin gitsin. .Bernard Shaw’ ın ” Yalancının cezası kimsenin kendisine inanmayışı değil, asıl kendisinin kimseye inanmayışıdır” demesine bakıyorum da 1950 yılında aramızdan ayrılan ustaya sözleri için hiç katılamıyorum.Bizim yalancılar kendilerinin kimseye inanmadıkları için cezalandırıldıkları umurlarında bile değil. Devamlı ağızlarında bir … Devamını oku
Bu günkü bloğuma Goethe’den bir alıntı ile başlamak istiyorum. ” Her zaman güvensizlik göstermek, her zaman güvenmek kadar büyük bir yanlışlıktır.” diyor Goethe. Bu girişi yapmamın nedeni iktidardaki partiye destek vermek için değil sadece durum tesbiti yapmak. Beni takip edenler bilirler ben siyasetle hiç ilgilenmem. Pek bilinen bir deyiştir.” Yarım imam imandan , yarım doktor candan , yarım devlet vatandan eder.” … Devamını oku
Ülkenin son durumuna bakınca aklıma hep boksör Muhammed Ali geliyor. Onun meşhur cümlesini hatırlayanlar vardır. ” Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım”. Ülkenin dört bir yanına dağılmış olan Akiller değişik yerlerde değişik tepkiler alıyorlar. Ailesinde şehitlerin olduğu insanların tepkilerini ve nedenlerini çok iyi anlamak lazım. ” Bir hastalığı, çeken hasta da bilir, tedavi eden hekim … Devamını oku
Birincisi 1975 yılında gerçekleştirilen Ulusal Kanser Kongresi 20.sini Türk Pediatrik Onkoloji Grubu, Türk Tıbbi Onkoloji ve Türk Radyasyon Onkolojisi derneklerinin birlikteliği ile 19-23 Nisan 2013 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştiriliyor.. Yaklaşık 10 yıllık bir mücadele sonucu eşini bu hastalıktan kaybetmiş olan bir birey olarak okurlarıma hem bu hastalık hakkında bilgi aktarmak hem de şu an bu hastalıkla mücadele … Devamını oku
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç geçtiğimiz hafta Kandilli Klubün’ün toplantısında Yerli Oto Ticari İntihardır demiş ya. Bu sözlere bakanlardan tepki gelmiş. Özellikle Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ” Bazı arkadaşlarımız zaman zaman kıbleyi şaşırmış olabilir” demiş. Vikipedi den aldığım bilgileri aynen geçiyorum Zafer Çağlayan (d. 10 Kasım 1957, Muş), Türk siyasetçi. Kürt kökenli olan Çağlayan’ın[1] ailesi önce … Devamını oku
Bu gün Cumartesi ama bu bloğum size Pazar. günü ulaşacak. Bilemiyorum neden bu gün biraz daha mistik biraz daha karamsar hissediyorum kendimi. Çok uzun da yazmak istemiyorum bu gün. Bilmem sizde de olurmu . Bu durumun gençlik ve yaşlılık ile ilgisi yoktur. Bazı sabahlar ” Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım ” modunda uyanırsınız. Bazı günler … Devamını oku