Bizim zamanımızda da insanlar değişik takımları tutardı.
Ancak bundan 50-60 sene evvel taraftar profili bu günkü gibi değildi.
Kendimden örnek vermek gerekirse ben 1959- 1967 yılları arasında Fenerbahçe takımında Basketbol oynayan bir Galatasaray taraftarıyım.
Bunun sebebi benim Kadıköy’ de oturmam idi.
Köprülerin olmadığı, haftanın 2-3 gününde sisten vapurların çalışmadığı günler yaşanırdı.
Bu nedenle Kadıköy yakasında oturanlar Fenerbahçe , Modaspor veya Kadıköysporda oynardı.
Beşiktaşın basketbol takımı yoktu.
Karşıda oturanlar ise G.Sarayda forma giyerdi.
Ben Mithatpaşada F.Bahçe – G.Saray futbol maçında cimbombom diye tezahürat yapıp, maçtan sonra yürüyerek Spor ve Sergi Sarayında Fener forması ile G.Saray maçına çıkıp oynardım.
Hiçbir taraftardan tepki görmedim.
Benim gibi bir çok basketbolcu arkadaşım vardı.
Spor ve Sergi Sarayının camları kırıktı ama seyircilerimiz arasında kravatlı veya papyonlu beyefendileri ve kürklü hanımefendileri görmek mümkündü.
O zamanlar önemli olan husus, spor özellikle futbol üzerinden herkesin konuşacak bir şeyi olmasıydı.
O yılların futbolunun yerini bu gün siyaset aldı.
Her açık veya kapalı mekanda siyaset konuşan kişileri görmek mümkün.
Eğitim seviyesi , toplum içindeki yeri ne olursa olsun, anlasın veya anlamasın herkes bu konuda konuşma hakkını kendinde bulmakta.
Şartları nedeni ile yeterli eğitim alamamış , ay sonunu getiremeyen ülkenin büyük bir kesimi taraf oldu.
Siyaset hiç bir konuda bilgisi olmayıp her konuda fikri olanları sarmaladı.
Kahveler, parklar siyasete taraf olan bu insanlarla dolu.
Son kupa maçında rakip takıma atılan çakmak, pet şişe ve meşaleleri hatırlayın.
Siyaset bu şekilde devam ederse, bana inanın, olaylar çok daha vahim sonuçlara evrilir.
Umarım yanılırım.