” Benim en iyi dostum terzimdir. Çünkü ne zaman beni görse, derhal o andaki ölçülerimi alır. Oysa bütün öteki tanıdıklarım, benim hala eskisi gibi olduğumu düşünürler.”
Bu cümlenin sahibi George Bernard Shaw’ dır ve bence insanların zaman içinde değişebileceğini en etkili bir şekilde ifade eden çok önemli bir tesbittir.
Dedelerimizin yaşadığı ve çalıştığı zamanlarda yani bundan 90- 100 sene evvelki dönemlerde gerek insan yapıları gerekse çalışma koşulları çok farklı imiş. Ben bunu babamdan dedemi anlatırken dinlemiştim.
Dönem Osmanlı dönemi. Ben dedemi görmedim ben doğmadan 2 sene evvel vefat etmiş.
Babamın anlattığına göre dedem eve gelince bütün çocuklar kapıda sıraya dizilirmiş. Musluk yok sular ibrikte . Her gün sırayla bir erkek çocuk ibrik ile su dökermiş bir kız çocuk havlu tutarmış. Çocuk bol 3 erkek 4 kız ama su kıt. Bu nedenle sular yere dökülmesin diye çok dikkatli olunurmuş.
Yemek birlikte yenir baba yemekten kalkmadan hiç kimse yerinden kıpırdamazmış.
Büyüklerin yanında ayak ayak üstüne atmak, yayılmak , konuşurken araya girmek yokmuş.
Hele yanlarında sigara içilmesi hiç mümkün değilmiş.
Çocuklara samimi davranmak, derslerine yardım etmek , babalar için, düşünülmezmiş bile. O tip işler annelerin görevleri arasındaymış.
Evin erkeklerinin hepsinin bir şirkette Genel Müdür olduğunu falan düşünmeyin . Çoğunluğu orta tahsilli düz memurmuş ama anneler onları çocukların gözünde öyle kutsallaştırırmış ki çocuklar ülkenin en önemli insanının kendi babaları olduğunu zannedermiş . Çok önemli bir husus da çocukların bir şekilde cezalandırılması görevinin babaya bırakılmış olmasıymış.
Yaramaz veya kusur işleyen çocuklar ” Akşam olunca babana söylerim ” diye korkutulur ve hizaya girmesi sağlanırmış.
Tabii o zamanlar televizyon yoktu, telefon sadece postanelerde vardı. Dış dünyadan haberler gazeteler, bir de lambalı radyolar ile sağlanırdı.
Lambalı radyoları bu günkü nesil bilmez. O zamanlar futbol maçları radyodan naklen verilirdi. Lamba ısınmadan radyodan ses gelmezdi bu da 7-8 dakika sürerdi. Ben bir çok maçı dinlemek için radyonun başına geçince ses gelene kadar 2 gol olduğunu bilirim.
Sonra o günlerden bu günlere geldik.
Bu günkü teknolojik imkanlar , eğitim olanakları o güne göre inanılmaz öiçülerde . Uzay yolculukları , bilgisayar devrimleri aman da aman aman da aman.
Ama iş insana gelince o günün insanını tek geçerim.
Ülkemizdeki eskiye rağbet inanılmaz bir seviyede .
Yılların P.T.T hastanesinin adını Fatih Sultan Mehmet diye değiştirdik.
Yapılacak köprüye Yavuz Sultan Selim.
Ama iş insana gelince orada biraz durmak lazım.
Gelişim güzel ama keşke daha iyiye gidilebilseydi.