Bu günkü bloğuma güncel bir haberle başlamak istiyorum
Caretta Caretta deniz kaplumbağaları
Hatay Samandağ yumurtlama dönemi başladı
Türkiye’nin en önemli 3. üreme kumsalı olan Samandağ sahillerine Yeşil Deniz ve Caretta Caretta cinsi deniz kaplumbağaları yumurtalarını bırakmaya devam ediyor. 1 ayda Samandağ sahillerine 550 yuva yapan deniz kaplumbağaları her yuvaya 100 ila 200 arasında yumurta bırakıyorlar.
Yeşil deniz kaplumbağaları (Chelonia mydas), Türkiye’nin en önemli 3. üreme kumsalı olan Hatay’ın Samandağ sahiline yumurtalarını bırakmaya devam ediyor. Mayıs ayının sonlarına doğru başlayan ve Ağustos ayı başına kadar sürecek olan yumurtlama döneminde yeşil deniz kaplumbağalarının Samandağ sahillerine 900 ila bin arasında yuva yapmaları bekleniyor.
Her yuvaya 100 ila 200 arasında yumurta bırakan yeşil deniz kaplumbağalarının, bıraktıkları yumurtaların kuluçka dönemi 55-60 gün sürüyor. 50-60 gün sonra yumurtaların yüzde 75’inden yavru kaplumbağa çıkıyor. Bu yavru kaplumbağalardan ise yine yüzde 75’i denize ulaşmayı başarıyor.
Denize ulaşmayı başaran her bin yavrudan ancak 2 tanesi sahile dönüp yumurta bırakabilecek kadar büyüyor.Deniz kaplumbağalarının yuvalarının korumasını ise Dr.Bektaş Sönmez ve Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen 5 kişilik öğrenci grubu yapıyor. Sabah gün ağarırken göreve başlayan öğrenciler, öğle saatlerinde mesailerini tamamlıyorlar. Deniz kaplumbağaları gece yumurtladıkları içinde gece 22.00’de tekrar göreve başlayan öğrenciler, yumurtlamak üzere sahile çıkan kaplumbağaların yumurtalarını bıraktıktan sonra yüzgeç, boy ve en ölçülerini alıyorlar.
Deniz kaplumbağası yuvadan ayrıldıktan sonra da yuvayı işaretleyerek yuvayı her gün kontrol ediyorlar.Şu ana kadar yeşil deniz kaplumbağalarının Samandağ sahillerine 548 yuva yaptığını, sahilde 2 tanede Caretta Caretta Deniz kaplumbağasının yuvasının bulunduğunu belirten Dr.Bektaş Sönmez, bu yumurtlama döneminde Orman Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Hatay Müdürlüğü ile Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği arasında yapılan sözleşme çerçevesinde deniz kaplumbağalarını koruma çalışmalarını yürüttüklerini anlattı.
Dr. Sönmez ve ekibi denize yakın yuvalara bırakılan yumurtaları su baskınına uğramasınlar diye 12 saat içinde denize daha uzak bir bölgeye taşıyarak, çakal tehdidinde olan yuvaları kum altı kafes yaparak, ışıklı bölgedeki yuvaları ise kum üstü kafes yaparak koruyor.Deniz kaplumbağalarının 14 Km’lik Samandağ sahilinin tamamını kullandıklarını ifade eden Dr. Bektaş Sönmez, Samandağ Turizminin tam anlamışla gelişmediği için insan faktörünün deniz kaplumbağalarının yumurta bırakmasına engel olmadığını söyledi.
Koruma çalışmalarına Hatay valiliği başta olmak üzere, ilçe kaymakamlığı başta olmak üzere, Samandağ Belediyesi ve Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği’nin büyük katkı yaptığını anlatan Dr.Sönmez, katkı veren herkese teşekkür etti.Çevre Koruma ve Turizm Derneği Başkanı Mişel Atik ise bugüne kadar bu konuda bir çok proje yürüttüklerini belirterek, bu projenin bakanlıkla birlikte yürüttükleri ikinci koruma projesi olduğunu vurguladı.
Yaptıkları çalışmayla amaçlarının hem kaplumbağaları korumak hem başta öğrenciler olmak üzere bu mıntıkada yaşayan insanlara Deniz kaplumbağalarını tanıtmak olduğunu ifade etti. Yapılan çalışmalar ile birlikte insanların kaplumbağalara bakış açılarının da değiştiğini ifade eden Atik; “Bu konuda artık yerel bir bilinç oluştu, çok negatif bir noktadan çok pozitif bir noktaya geldik.” dedi.Samandağ sahili Adana Akyatan ve Mersin Kazanlı’nın ardından üreme Türkiye’nin en önemli üreme kumsalları arasında 3. sırada yer alıyor.
Sevgili izleyenlerim bu yazıya konu olan Hatay bizim bildiğimiz Hatay.
Bir yandan bu hayvanları korumaya uğraşan insanların yoğun sevgisine dikkat çekmek istedim diğer bir yandan bu hayvanların yaşama arzularını size göstermek.
Reyhanlı olaylarını hatırlıyorum da o felaketi bize yaşatanları da bu hayvanlar için uğraş verenleri de insan diyerek aynı kategoriye sokmak ne kadar zor.
Ben insanları sadece bu carettaları düşünen iyi insanlar olarak hayal etmek istiyorum.
“Hayallerinin peşinden koş, bir gün mutlaka yorulacaklar.” diyor Paul Auster
Bilmem yorulurlar mı?
Sanmam
Kötü insanlar hep olacak