Tam bir yıl önce yazdığım bir yazı bu gün önüme geldi.
Noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum.
Kalın sağlıcakla
” Herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı” demiş şair Turgut Uyar.
58 yaşında kaybettiğimiz bu değerli şairimiz herkesin hissettiği , ancak çoğumuzun dile getiremediği bir gerçeği ne kadar kısa ve veciz anlatmış.
Hepimiz yaşarız
Sevgilerle , acılarla , mutluluklar ve üzüntülerle
Evleniriz , çocuklarımız olur
Yıllar geçer
Geçmişini sorgularız.
Hele yaşamımızda eskide kalmış biri var ise içinden bir türlü uğurlayamadığımız .
Turgut Uyar’ın anlatmak istediği şey hep aklımızdadır.
Bu duygudan kurtulmak mümkün mü?
Bunu Erich Fromm şöyle yanıtlıyor.
” Daha iyi olanı değil, sana kendini iyi hissettireni seçmelisin.”
Çehov ‘un yanıtı ise biraz farklı
” Doğru zamanda gelen yanlış insana tanıdığın şansı yanlış zamanda gelen doğru insana tanımadıkça üzülen hep sen olursun” diyor.
Benim fikrim ise şudur.
” Gerçek değer gelmesi boşluk dolduran değil, gitmesi boşluk yaratandır..”
Ancak bazen bunu anlamak zaman alır
Bir bakarsınız ki yıllar geçmiş hamle yapmak imkansızlaşmış.
Sığınırsın kaderim böyleymiş lafının arkasına.
Sonrası Turgut Uyar’ ın dediği gibi.