Kıskançlık ve Hasetlik

“ Suyun üstünde bile yürüseniz, “çünkü yüzme bilmiyor” diye eleştirenler her daim olacaktır. o yüzden siz işinize bakın.”hasetlik

Kim demiş bilmem.

Bu gün kıskançlık ve haset üzerine yazmak istedim.

Bu iki kavram çoğu kez karıştırılır.

Kıskançlık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkinin yitirileceği ya da tehdit altında olduğu sanısıyla yaşanan karmaşık bir ruhsal yaşantıdır.

Haset ise bir kimsenin, sahip olduğu mevki, şan, şöhret, sıhhat gibi manevi , mal mülk gibi maddi nimetlerini çekememek… Bunlardan rahatsız olmak ve o kişinin elinden bütün bunların gitmesini istemektir.” 

İnsanlar genelde hasettir.

Biri kalkmış

” İnsanlar için gözlerini feda etsen, zaten kördü derler.” demiş.

Tam bir hasetlik örneğidir.

Kıskançlık ile uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur.

Bilinen fakat pek uygulanmayan bir tespittir.

” Hayatının düzenli olmasını istiyorsan, eşyaları aldığın yere, insanları hak ettiği yere koyacaksın ”

Herkes bilir kimse yapmaz.

Sebebi yalnız kalma korkusudur.

Ve mutlu olamama

Sanki etrafında olan insanlar seni mutlu edecek.

” Kime sorsam ben senin mutluluğunu istiyorum dedi, ne kastınız vardı mutluluğuma anlamadım gitti. ”
demiş Özdemir Asaf.

Gel de Ustaya hak verme.

Yorum yapın