Bu gün kendime yalnızlığı konu almak istedim.
Beni bu yazıya iten neden şu idi.
Bazen bakarsınız o kadar dostunuz veya arkadaşınız varken kendinizi adeta havada hissedersiniz . Bu kişiler tam da sizin onlara ihtiyacınız varken ya yokturlar ya da kendi problemleri ile uğraşırlar.
Biraz kırılır hatta zaman zaman küsersiniz.
Bu duygu sadece sizin değil her bireyin zaman zaman yaşadığı bir olgudur.
Anna Marie Quindlen (8 Temmuz 1952 doğumlu) bir Amerikalı yazar, bir gazeteci ve fikir köşe yazarı, bu duruma çare olarak şunu söylemiş.
” Yalnız olmadığınız bir hayat edinin , sevdiğiniz ve sizi seven insanlar bulun ve asla unutmayın
Sevgi bir lüks değil sevgi bir iştir.”
Bu tesbitte iki önemli husus var.
Bunların birincisi belki de en önemli olanı ” Sizi seven insanları asla unutmayın “
Bu durum toplumumuzda adeta insanın tanımı gibidir.
Sıkıntımız varken dostlar aramadı diye kızarız da durum düzelince sıkıntıda olan dostum var mı diye hiç merak etmez ve onlardan nasılsın telefonunu esirgeriz.
Ancak yazdıkça anlıyorum ki bu günkü bloğumu yazmama beni iten tesbitin hemen başı.
” Yalnız olmadığınız bir hayat edinin “
Yani diyor ki yalnız kalmayın.
Vikipedi ‘ ye göre
Yalnızlık veya yalnız kalma bir insanın boşluk duygusuyla karışık kendini dünyadan kopmuş hissetme duygusudur. Yalnızlık arkadaş eksikliğinden veya başkalarıyla birlikte olma arzusundan daha da öteye giden bir duygudur.
Yalnızlık duygusu sıradan bir yalnız olma halinden değişiktir. Bazen insanlar bilinçli olarak tek başına kalmayı tercih ederler ve yalnız olmaktan zevk alırlar. Bu yalnızlık duygusundan farklı bir durumdur.
Yalnızlık duyan insan terkedilme, dışlanma, depresyon, güvensizlik, umutsuzluk, anlamsızlık, değersizlik ve kızgınlık duygularıyla doludur.
Bu durum yalnızlık duyan insanın diğer insanlarla sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasına sekte vurabilir.
Tam da burada izin verirseniz Vikipedinin değindiği şu an ülkemizin en büyük sorununa işaret edeyim.
” Yalnızlık duyan insan terkedilme, dışlanma, depresyon, güvensizlik, umutsuzluk, anlamsızlık, değersizlik ve kızgınlık duygularıyla doludur.
İstediğiniz kadar sizler bizler deyin , dilediğiniz kadar arkanızda şakşakçılarınız ve nemalanıcılarınız olsun.
Gene de yalnızsınız ve böyle giderseniz daha da yalnız kalacaksınız.