” Doktorlar, hakkında çok az şey bildikleri hastalıkları tedavi etmek için çok iyi bilmedikleri ilaçları hiçbir şey bilmeyen insanlara reçete eden kişilerdir. ” demiş biri.
Biraz ayıp etmiş.
Benim gençliğimde Kadıköy Yeldeğirmenin ‘ de sadece bir tek doktor Bitran vardı.
Museviydi.
Her hastalıktan anlardı.
Çok nadir olarak röntgen isterdi.
Bütün hastalar huzur içinde yaşar mutlu olarak ölürdü.
Hiç hata yapmazdı.
Hiçbirimiz acaba yanlış teşhis mi yaptı diye düşünmezdi
Ondan sonra film koptu.
Hastalar ve yakınları yapılan tedaviyi sorgulamaya başladı.
Hastalarına hemen müdahale edilmesini istedi.
Tekme tokat ön plana çıktı.
Zaten Özel Sağlık Kuruluşlarında hastayı sağmal inek gibi görüp tedaviye başlamadan evvel MR ve Tomografi çekilmesi adet olmuştu.
Devlet Hastanelerinde ise sopa korkusundan aynı uygulama başlatıldı.
Ancak yeterli makine olmadığından ileri tarihlere gün verildi.
Verilen günden daha önce hayatlarını kaybeden hastalar oldu.
Şöyle bir düşünüyorum da.
Sanki çocukluğumdaki uygulama daha iyi gibi geliyor.
Neyse
Nasıl olsa kimse artık beni dinlemez