Ben hiç rüya görmem.
Geceleri beynimde ses ve görüntü dışında sanırım başka türlü bir olgu gerçekleşiyor.
Sabah kalkınca o gece ile ilgili anılar manzumesini kucağımda buluyorum.
Bu sabah da kendimi Üsküdar’ da İlkokulumun kapısında buldum.
Sağda macuncu solda Arap Bacı.
Macuncu her renkten macun satar ve tornavidayla tablasından kazır ve kaç paralık istersen çubuğa takardı.
Arap Bacı ise Un Kurabiyesi
Zenci olduğundan mı bilmem ben en beyaz kurabiyeleri hep onun sattığını düşünürdüm.
Sonra birden Kadıköy’e gitti anılarım.
1935 den beri orada olan Moda Deniz Kulübünde canlı müzik yapılırdı.
Parası olanlar sandalla daha yakından , bizim gibi çulsuzlar ise İskeleden izlerdi.
Süreyya sinemasında ise konserler verilirdi.
Erkin Koray daha ünlü olmamıştı
Barış Manço yoktu Mazhar ise bilinmezdi.
Varsa yoksa Ördek Sermet
Hem kendisi hem de sesi ördeğe benzerdi.
O zaman çok meşhur olan ” Vack vack vack the Rock ” ı söylerdi vakları onunla birlikte söylerdik.
Mahallede Ermeni Rum ve Yahudi arkadaşlarımız ile birlikte evlerin merdiveninde oturulur gitar çalınıp şarkı söylenirdi.
Peki o günlerden bu günlere nasıl geldik?
Bence her şey lahmacun, kebap ve Çiğ Köftenin döner ve İskenderi mağlup etmesi ile başladı.
Damak tadımız değişti.
Sonra Anadolu’nun değişik bölgelerinde çekilen filmler in
Zengin Fabrikatör , Şımarık kızı ve onu seven Şoför Filmleri out oldu.
Seyir tadımız değişti
Düğünlerde göbek atmak yerini Halay çekmeye bıraktı.
Oyun tadımız değişti.
Ve sonunda
Sabah karşılarına çıkan insanlara Günaydın veya Hayırlı Günler diyenlerin yaftalandığı bu günlere geldik.
Sizin anlayacağınız ne yaptı isek biz yaptık.
Son tespitim
“Batmadık ama su alıyoruz hala”
Daha ne diyeyim.