Yeldeğirmenliler Buluşması 2

Rıza ile birlikte toplantının yapıldığı salona giriş yaptım .

Nadir de kapıda anladım ki beni bekliyor.

Galiba herkes gelebildiğime memnun oldu ki bir alkış yükseldi.

Bir yandan baş selamı veriyorum diğer yandan uygun bir sandalye arıyorum.

Bir masanın başında bana bir yer hazırladılar oturdum.

Recep İvedik lafını çaldım diye kıskanacak ama artık bu masanın başkanı benim.

Sahneye bir hanımefendi çıktı şarkı söylemeye başladı yanında elinde bir buket çiçekle Başkanımız Arif.

Eskiden As Solistler şarkı söylerken arkalarında kemancı olurmuş demek ki şimdi çiçekle geziniliyor diye düşünüyordum ki masada oturanlar dediler ki çiçeği getiren Grubumuzun aramızda olmasından onur duyduğumuz en yaşlı üyesi Özcan Hanım’mış ve başkana vermiş. O da ne yapacağını bilememiş elinde gezdiriyor her halde.

Şarkı söyleyen hanımefendi şarkıya önce mikrofonla başladı sonra attı mikrofonu ses o kadar gür ve temiz ki mikrofonu neden başında kullandı bilmem.

Anladım ki şarkı söylemek kolay bir iş değil.

Kolay olsa ben de söylerdim zaten.

Neyse

Bende yaşlılık şekeri çıktı ya perhizdeyim.

Garsonu çağırdım bir bira bir de patates kızartma istedim.

Bu ne biçim perhiz diye düşünenler olabilir.

Almancada bir deyim vardır

” Ein (ayn ) mal ist kein (kayn ) mal ” derler.

Meali bir kereden bir şey olmaz demektir.

Yıllardır görmediğim İlbey’i masaya çağırdım .

Onu Kuşlu kahveden tanırım ben bilardo oynardım o briç . Ayrıca oğlu ile birlikte 100 yaşına kadar aynı takımda birlikte voleybol oynadı.

Adam semt ile ilgili her şeyi biliyor. Benim semtimizden bildiğim sadece Rıhtım İskele Sokak , Akif Bey sokak ve sonradan , arkadaşım Mehmet Erbudak’ın babası Macit Amcanın adı verilen Düz Sokak.

Bir süre sonra sigara içmem geldi aldım biramı patatesimi çıktım bahçeye.

Yanıma bir kardeşim geldi.

Bizden epey küçük

Fenerbahçe’de boks yapmış , herhalde sinek siklet.

O ayakta ben oturuyorum boyumuz hemen hemen aynı.

Ben seni çok sevdim diyor kafamın üstünden öpüyor 4 – 5 defa öptü .

Muhlis şahidimdir üçümüzün resmi bile var.

Güzelmiş.

Vallahi artık kafamı hep uzatırım biri belki öper .

O sırada Grup resmi çekilecekmiş bizi çağırdılar.

İçeri girdik tüm bayanlar önde sandalyelere oturmuşlar ortalarında Arif.

Erkekler arkalarında 2 sıra olmuşlar kısalar önde uzunlar arkada.

Bana da sola bir sandalye koydular oturdum.

Sonra çekilen resme baktım Rıza da bir sandalye bulmuş Muhlis ayakta kalmış.

Yazımı sonlandırırken önemli bir şey söylemek istiyorum.

Dikkatle takip edin.

Önemli

Bakın burası çok önemli

Fevkalade önemli.

Grubumuzun kurulmasını sağlayan Arif . Mesut ve Nadir’ e gönülden bir teşekkür borçluyuz

Onların ileri görüşlülüğü bizi bu günlere getirdi.

Bu Grup olmasaydı belki mahalleden bir birini tanıyan bir kaç kişi bir lokantada veya kahvede bir araya gelip 60 yıl evvelki anılarını anlatacak ve ” Ah be ne günlerdi ! ” diyeceklerdi.

Sonra ?

Sonra perde.

Ben adım kadar eminim , yıllar sonra bu gün 50 li yaşlarda olan değerli kardeşlerimiz Geleneksel Eski Yeldeğirmenliler Toplantılarında mikrofonu alıp yeni üyelere bizleri anlatacak ve Grubumuz hep devam edecek.

Az mutluluk mudur bu?

Umarım Sonbahar Toplantısında görüşürüz.

Yorum yapın