15 Mart 2014 te yazdığım bloğu bu gün tekrar sunmak istiyorum.
Hayatta ben daha önce demiştim demekten nefret eden bir yapım vardır. Ancak ah bu olaylar vah bu yaşananlar
Sıkı durun şimdi size yeni bir tespitimi aktarmak istiyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muhalefetin ortak aday ile temsil edilmesi Demirtaşın alacağı oy oranına pozitif etki yapacaktır. % 3 ün üstünde alacağı her oy kendinin ayaklarını yere sağlam basması ve mantık içinde yaptığı söylem ve tespitlerin yanı sıra , ortak aday seçimininde yapılan yanlışlığın da bir göstergesi olacaktır.
Bunu özellikle , milletin bir Kürt Partisine yeşil ışık yaktığı veya oylarını arttırdığı gibi yanlış ve eksik bir yoruma neden olmaması açısından belirtmek istedim.
Şimdi bloğuma dönelim.
8 Mart günü yazdığım bloğumda yaşanacak önümüzdeki 1.5 yıllık süreyi bir futbol maçına benzetmiş ve Yerel Seçimler bu maçın birinci devresi olacak demiştim.
Sonra takımlar soyunma odalarına gidecek ve maçın 2. yarısını kendi lehlerine çevirmek için taktik çalışması yapacaklardı.
Öyle de oldu
Ben, siyasetin içinde olmayan bir insan olarak, gene de şu tespitleri görüşünüze sunmak istiyorum
1- Seçimlerde başarılı olmak ülkemizde hukuk, siyaset ilmi , mali bilgiden çok özellikle siyaset sosyolojisi bilmekten geçiyor. Bu bilimin temel ögesi ise pek tabii ki insan
2- İnsan denince de tabii ki kastettiğimiz oy kullanan seçmenler
3 – Bunların tercihlerinin partiniz lehine değişmesi ise olaylara onların gözü ile bakmak ile mümkün. Ancak bu seçimde çok açık görüldü ki özellikle ana muhalefet kendini seçmen yerine koyarken onu , maalesef , kendi bilgi, eğitim ve olaylara bakışı ile değerlendiriyor ve bu nedenle başarısız
4- Nüfus artışının getirdiği ek seçmenler hep iktidar partisine yarıyor. Çok çocuk yapın talimatını alanların hemen hepsi orta veya düşük gelir seviyesinden ve az eğitimli kimseler. Bu seçimde ilk defa oy kullananların en az % 70 inin muhalefete oy vermeyen kitle olduğu düşünülebilir. Önümüzdeki Genel Seçimlerde bu sayı daha da artacaktır
5- Sosyoloji açısından seçimlere ağırlığını koyan çok önemli bir konu da köylerden kentlere oluşan göçtür. Kentlere yerleşen bu kesim o veya bu nedenle kent insanı ile bütünleşmek yerine kendi gettolarını kurmakta , senede bir günü kendi il ve ilçeleri adına Şehir günü tertip etmekte ve davet afişlerinin altına istisnasız hepsi ” Tüm halkımız davetlidir ” yazmaktadır. İstanbul’ un , özellikle seçim sıkıntısının nedeni budur.
Devre arasını takımlar nasıl geçirir ben bilmem.
Ancak arada Cumhurbaşkanlığı Seçimi adı altında oynanacak hazırlık maçında Yerel Seçimde de uygulanmak istenip de başarılı olmayan , iktidara karşı tüm muhalefetin birlikte hareket etmesi olgusunun Türk insanının yapısına uygun olmadığını ve uygulanmayacağını da peşinen kabul etmek gerekir
Bu hususları muhalefet partilerin de göz önüne alıp iyi bir devre arası çalışması yapacağını ummak istiyorum