Dedem 1900 doğumlu idi anneeannem 1903.
Dedem anneannemden önce bir evlilik yapmış.
Kavga yok gürültü yok.
Bu gün ayrılmış olan erkeklerin eşlerine uyguladığı baskı , tekrar hayatına yeni bir yön vermek isteyen kadına ölüm tehditleri falan hakgetire
Sene 1925
Daha sonra ilk eş de evlenmiş
Biz dedemin ilk evliliğinden olan teyzemizle hep iyi ilişkiler içinde idik.
Kuzenlerle de , seyrek de olsa , hep görüştük.
Ben dedemi çok severdim kabristanda da onun kabrine rezervasyon yaptırdım.
Öleli 40 yıl olmuş sevgi ile birlikte yatarız.
Karıncayı ezmeyen bir insandı.
Zaman zaman annem , bence , kendi de inanmamasına rağmen palavra sıkmayı çok severdi
Dedem biz doğmadan evvel , güya, çok sertmiş
Kızınca anneme dayıma hemen pantolonundaki kemeri gösterir ” Bakın şimdi çıkartacaksınız ha ” dermiş.
Şehir efsanesi gibi değilmi ?
Oldu gözlerim doldu
Biz de yedik.
Ben kendimi bildiğim günden itibaren dedemi hep pantolon askısı ile gördüm.
Hiç kemeri yoktu
Sertliğe gelince gözleri sevgi dolu bakardı.
Boyu 1.70 in biraz altında idi.
Tahsili ne idi bilmem
Ancak okuryazardı ve matematiği de iyi idi.
Ancak dünya görüşü
Orada biraz durmak lazım
Sadece dedem için değil bütün ülke için
Onların nesli iki dünya savaşının tam içinde olan nesil
Ülkede hiç birşey yok
Ekmek vesikaya tabi
Başlarda elektrik bile yok
Hayat dar
Böyle olunca insan havsalası ( Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi ) da sınırlı.
Eve giren para da şöyle böyle
Ev kira
Anneannem de çok şey isteyen biri değildi.
En fazla istediği yazın bir bahçe sineması bir boyalı gazoz.
Dedemin ise bakışı hiç değişmedi
” Açmısın açıkmısın “
Ona göre karısını kira da olsa bir evde oturtuyorsa ve karnını doyuruyorsa koca olarak görevini yapmıştır.
Paralı olma gibi ne bir lüksü ne de bir isteği vardır o günün insanının
Bence haklılar da
İki gündür manşetlere bakın
Herkes menfaat ve zenginlik, kısaca, paraya olan hırs ve isteğini savaş meydanına aktarmış durumda
” Para deniz suyuna benzer, ne kadar çok içersen o kadar çok ona susarsın.”
Bugünkü savaşın iktidar ve menfaat savaşı olduğunundan hiç kimsenin kuşkusu yok
Ama yerlerde sürünen insan ahlakı
Benjamin Franklin ne kadar haklı imiş
” Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın. “