Bilginin Efendisi, Çalışmanın Kölesi,Balzac

Bu gün yeni bir hafta başlıyor. Adım gibi eminim ( Bu laf hoşuma gitti arada sırada kullanacağım) ki gene her zaman olduğu gibi gene iktidarbaşı kapalı kapılar ardında memleket hayrı için yaptığı faaliyetlere devam edecek bu arada muhalefetbaşına kemik olsun diye gene saçma sapan bir gündem oluşturacak yalaka ve korkak medya da bunu hemen başyapıt ilan edecektir.

Teknik olarak tam ne olduğunu bilmediğim Ulusalcı ve Yenilikçi olarak ayrışmış muhalefet ki ,Cumhuriyet boyunca amitoz bölünmelerle ne değerler ortaya çıkarmış ancak kendi değerini bir türlü gösterememiştir , bu yeni hafta gündemine hemen tepki verecek ve muhalefetbaşı Salı günü bu gündem ile Parti Grubunda çok sert bir konuşma yapacak ve görevini yaptığı inancıyla bu hafta da bitmiş olacaktır.

Diğer yandan, fevkalade inançlı olarak, laik Türkiyeyi kaybetmek istemeyen Atatürkçü dernek ve kuruluşlar gene bir nedenle bir meydanda toplanıp tepkilerini ortaya koyacaklar ve bazı konularahayır diyerek ülke insanının gerçekleri görmesi için uğraş verecektir.

Benim fikrime göre bunların hepsi abesle iştigaldir. Sorun insanların eğitiminden geçmektedir.

Huang Che: ” Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüz yıl için ise insanları eğitin.” diyor

“Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir.” diyor Balzac. Socrates’de benzer bir şekilde ” Bilgi ruhun gıdasıdır” demiş.

Tabii çalışmanın ne kadar önemli olduğunu Einstein ” Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. Bu da bir ölçüde çalışmaktan geçmektedir.” diye açıklıyor.

Ben de Minkeos olarak bir tesbit yapmak istiyorum. Bana göre bu günkü duruma gelişimizin en büyük sebebi tarafların karşısındakini yok saymasıdır. Kendi gazetemizi okuduk, kendi görüşlerimizdekilerle iletişim kurduk karşımızdakini anlamaya hiç uğraşmadık.

İzin verirseniz benim en beğendiğim filozof olan Demokritus’ a bir kulak verelim.” İnsan bilgiye ve erdeme ancak onları iyice inceledikten sonra ulaşabilir” diyor usta.

Peki bu durumda sonumuz ne olur.Nietzsche) varken bana laf mı düşer.

” Bir genci bozmanın en iyi yolu, ona aynı düşüneni farklı düşünenden daha çok saymayı öğretmektir”.

” Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. sadece seçim yaptığını zanneder. cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır!”

Ben demiyorum o diyor.

Yorum yapın