Şirdenden ve Sokollu

Bu gün bloğumda sizlere birbiri ile hiç ilgisi olmayan iki husustan bahsetmek istiyorum.

Bunlardan birincisi Sokollu Mehmet Paşanın hayatıdır

1505 yılında Vişegrad kadılığındaki Rodo kasabasına uzak olmayan (Osmanlı idaresi altında iken Sokol olarak adlandırılan) Sokoloviç’ de  doğan Bayo Sokoloviç daha sonra Türk olmuş 1519 yılında devşirme sistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayına getirilmiş ve Mehmed adı Sokullu pasa verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirilmiştir.

Balkan halkları arasında Mehmed Paşa Sokoloviç olarak anılır. Sokollu Mehmed Paşa, Kanuni’nin oğulları arasındaki mücadeleler sırasında da hep Selim’in yanında oldu.

Nitekim taht mücadelesini Selim kazandı. Semiz Ali Paşa’nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokollu, onun 1565’de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi.

Yaşı hayli ilerlemiş olan Kanuni çok güvendiği Sokollu’ya geniş yetkiler vermişti. 1561’de üçüncü vezir iken Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu ve Sultan II. Selim’in kızı Esmehan Sultan ile evlendi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünü askerden II. Selim gelinceye kadar saklayarak onu tahta çıkarmayı başardı.

Sokollu 1574’te ölen II. Selim’in yerine geçen III. Murat döneminde de sadrazamlığını sürdürdü. Fakat artık eski gücü yoktu çünkü padişah da artık onun karşıtlarıyla işbirliği halindeydi.

Sokullu Mehmed Paşa, 11 Ekim 1579 tarihinde III. Murat’ın eşi Safiye Sultan tarafından tutulan ve derviş kılığına girmiş bir yeniçeri tarafından bir ikindi divanı çıkışında kalbinden hançerlenerek öldürüldü.

İkinci anlatmak istediğim konu ise sadece işkembe çorbasını severek içenler içindir. İşkembe çorbası içmeyenler bloğun bu kısmını atlayabilirler.

Bu konuda da işkembenin bir kısmı olan şirden ‘ den bahsedeceğim.

Gevişgetirenler (Ruminantia), çift toynaklılar (Artiodactyla) takımı içinde bir alt takımdır. Bu alt takıma ait otobur hayvanların sahip oldukları çok odalı mideleri mikrobiyolojik bir sindirim yöntemini mümkün kılar. Bu iyi gelişmiş sindirim sistemleri ile, çoğu diğermemelilerin tek bir odadan oluşan mideleri ile sindiremedikleri maddeleri bile (örneğinselüloz) değerlendirebilirler

Şirden (Abomasum) tek mideli memelilerin midesi gibidir.

Katılaşan maddeler şirden’e ulaşır. Şirden’in içinde asidin büyük bir kısmı notralize edilir.

Bu anlattığım kişi ve uzvun ortak özelliği her ikisinin de adının yanlış kullanılmasıdır.

Sokollu Mehmet Paşanın ismi , açın lise Tarih kitaplarını bakın, heryerde Sokullu olarak geçer.

İşkembecilerde özel çorba isteyenler ise şirden çorba isterler. Doğrusu ise şirdenden demektir ve buradan yapılan işkembe çorbasının tadına doyum olmaz.

Bu iki hatayı düzelttikten sonra ifade etmek istediğim  herkesin bayıldığı dizide yer alan Sadrazamdan yola çıkarak Osmanlının şu an bazılarının bayıldığı kadar muhteşem olmadığıdır. Başka bir ifade ile son günlerde yaşanan olaylar , mal edinmeler ihtiraslar ve koltuk kavgalarının o zamandan beri sürmesidir. Ağzınız ile kuş tutsanız bir gün cellatın önüne çıkmanız mukadderdir. Belki padişah kellesi olmaz ancak vezir kellesi hep tehlikededir.

İkinci konu olan şirden ise ne kadar lezzetli olsa da gene de işkembenin bir parçasıdır. Bu gün malı götürürken ille de şirdenden olsun diyenler yarın işkembenin özlemini duyabilir.

Ülkeme ” Hoppala cuppala hep bana hep bana ! “   demeyen siyasetçiler istiyorum

Yorum yapın