Ağaçlar, Akil Adamlar, Mahallenin Kabadayısı

Ben bu gün belki herkesin dikkatini çekmeyen veya çeken ama nedendir bilmem pek konu etmediği bir hususa bloğumda yer vermeyi düşünüyorum.

İlk gün Çevre Gönllülerinin parkımızı bize bırakın söylemi ile başlayıp daha sonra, benim de içinde bulunduğum, yaşam alanlarına yapılan müdahalelere tepki olarak oraya gelen ve kendini laik ve ülkesever olarak kabul eden her yaştan insanlar Gezi alanındaki Çevre Gönüllülerine destek olmuştur.

valiBu büyük kitleye daha sonra, önce sendikalar, klüp taraftarları, sertlikle hiç alakası olmayan marjinal düşünce sahipleri katılmış ve nihayetinde de olaylardan yararlanıp kendi amaçlarını ortaya koyan radikal gruplar ve provakatörler de alanlarda yer almıştır.

Sayın başbakan yukarda  açıklamaya çalıştığım gruplardan sadece çevrecilerin ağaç, çiçek, böcek ve yeşillik üzerine olan düşüncelerine cevap vermiş bir de hep ordaki çok az sayıdaki provakatörü kendisine muhatap almış ve o grubun belki de en önemli ayağı olan ve olayları dışardan izleyen 74 milyon sessiz çoğunluğunun önemli bir grubunu yok saymış ve hala saymaya devam etmektedir.

Bir de aslında bu güne kadar ki uygulamalara baktıkça beni pek de şaşırtmayan bir husus da sayın başbakanın bu gün olaylara çözüm için 11+2 kişi ile yaptığı toplantılardır.

Gezi Parkı komitesinden olmayan bu gruplar ile biraraya gelmenin ülkeye ne faydası olur doğrusu kestiremiyorum ama uygulama bana hiç yabancı değil.

Barış Süreci Çerçevesinde Akil Adamlar seçildi, seçimin nasıl yapıldığını herkes hatırlıyor.

İmralıya gidecek kişilerin seçimi hala hafızalarda

Bu gün görüşmede yer alanların fikirlerine uygun olarak yapılacak bir uygulama Gezi Parkındaki sorunlarını çözecek mi?

Sayın Vali bu gün artık Gezi Parkının riskli bölge olduğunu, mesajların alındığını, bu nedenle bu gece alanın terkedilmesini istemektedir.

Gezi Parkındakilerin taleplerinden sadece Parkta AVM yapılmaması hususu ve yalnız  Belediye Başkanı tarafından gündeme getirilmiştir.

Bunun dışında özellikle insanların  tepkilerine konu olan

1- Kaç çocuk yapılacağı ve doğumun  nasıl olacağı

2- Eğitimin tek tip bir İslami Gençlik yetiştirme hususunda yapılandırılması

3-  İnsanların kılık kıyafetlerine müdahale edilmemesi

4- Gençlerin kız ve erkek olarak modern dünyaya uygun olarak arkadaşlık edebilmesi

5- İnsanların içki ruhsatı olan her yerde istediği masada aile ve arkadaşları ile içki eşliğinde yemek yiyebilmesi

6- Bazı sendikaların talebi olan 1 Mayısın Taksim de kutlanabilmesine imkan verilmesi

gibi istek ve taleplere olumlu veya olumsuz hiç bir yanıt verilmemesi bence trajikomik bir olaydır.

Çok kullanılan bir deyimdir

” Sağır bir adamın kapısı ömür boyu çalınsa ne fark eder ki?”

16 gün sonra tamam taleplerinizi dinledik hadi herkes evine derseniz bu güne kadar yaptığınız bütün olumlu icraata gerek ülke gerekse dış ülkeler açısından çok büyük zarar verirsiniz.

Hele bir de bu Gezi Parkını zorla boşaltmak gibi bir uygulamanız olursa artık bunları da dünyaya anlatamazsınız.

Çünkü

Mahallenin kabadayısını herkes sever ama kimse kızını vermek istemez.

Yorum yapın