Bloğun başlığından da anlamışsınızdır. Bu günkü yazımızın konusu hayat boyu yaşanan korkular ve üzüntüler ile ilgili tesbitler.
Ancak pek gözünüz korkmasın bloğum kötü bir tablo çizmek için kaleme alınmıyor, en azından bu amaçla başlamıyor.
Ben hep söylerim ya niyet öyle ama bu yolculuk hangi iskelelere uğrar nerde sonlanır vallahi ben de bilmiyorum.
” Biz iki hırsız arasında kendimizi ifade ederiz. Düne ait üzüntüler ve yarına ait korkular. “ diyor George Bernard Shaw.
Ne kadar doğru bir tesbit. Bilmiyorum siz hayatınızın bir evresinde yaptıklarınızı gözden geçirip hatalarınızı değerlendirip yeni bir yol haritası çıkarttınız mı?
Bana sorarsanız cevabım koca bir hayırdır.
Sebebi de bence sistemin kuru fasulye pilav uyumunda çalışmaması.
Gene Minkeos kuru fasulye pilava taktı demeyin. Önceki bir bloğumda yazdığım gibi işin lezzeti pilavın üstüne lezzet katacak kadar kuru konmasıdır. Eğer fasulyeyi çok pilavı az koyarsanız yemek kepaze olur.
İnsanlar gençlik yılarında hayata ümitle bakmalarının yanısıra , eski tabirle , taşı sıksam suyunu çıkarırım mantığı ile güçlü bir kişilik sergilerler.
Çok yüksek seviyede kendilerine güvenirler ve geniş ölçüde hayalleri ile yaşarlar.
Ancak zaman ve yaşananlar insanın hayatını budamaya başlamıştır.
Orta yaşlara gelince toplumda yer edinme hırsı da ortaya çıkmaya başlar ve eğer lider olma vasıflarınız da varsa etrafın da desteği ile yavaş yavaş hayallerinizi hırsınızla birleştirip merdivenleri çıkmaya başlarsınız.
İşte bloğumun başında belirttiğim zaman tam da budur yavaş yavaş fasulye miktarı artmakta ve konu kuru üstü pilava dönmektedir.
Ama ego devreye girmiştir bir kere yeni bir yol haritası çıkartmayı ne siz istersiniz ne de size inananlar güvenenler buna imkan verir.
Sonra yaşınız ilerler yaptığınız görevleri başkasına devretmek zorunda kalırsınız.
Ondan sonrası ise tam da Bernard Shaw’ ın dediği gibi gerçekleşir.
Bir yandan hayatımızı çalan iki hırsız arasında kaldığınızı hissedersiniz .
Yaptığınız yanlışlardan doğan üzüntüler diğer yandan yaşamınızın sonuna kadar yüzünüze vurulacak olanlar nedeni ile doğan yalnızlık korkusu.
Bu yol haritası bana, sana, bize, size.
Düz memura, işçiye , köylüye uyarlanabilirmi bilmem
Ama siyasilere cuk oturur.